İnsan Hakları İzleme Örgütü, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'ni kasıtlı olarak susuz bıraktığını öne sürüyor. İsrail, Gazze'ye su teminini kısıtladığı gerekçesiyle insanlığa karşı suç işleyerek soykırım yapmakla suçlanıyor. Su kıtlığı yüzünden halkın kirli kaynaklara yönelmesi, özellikle çocuklar arasında ölümcül hastalıkların salgın haline gelmesine yol açtı. Uydu görüntüleri, Gazze'deki 54 su deposundan 11'inin tamamen tahrip olduğunu, 20'sinde ise hasar belirtileri görüldüğünü ortaya koydu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün yeni yayınladığı bir rapor, İsrail'in Gazze'ye su girişini bilinçli olarak kısıtlamasının insanlığa karşı işlenen bir suç olarak soykırım niteliği taşıdığını ortaya koydu.
Örgüt, İsrail'in Gazze'de 14 ay süren savaş boyunca su altyapısına yönelik saldırılarını araştırdı. İsrail güçleri, temiz suya erişimi kasıtlı olarak o kadar azalttı ki, halk kirli kaynaklara yönelmek zorunda kaldı. Bu durum özellikle çocuklar arasında ölümcül hastalıkların salgın haline gelmesine yol açtı.
Örgüt, İsrail'in eylemlerinin binlerce Filistinliyi öldürdüğünü ve bir soykırım eylemi oluşturduğunu savunuyor. Ülkedeki aşırı sağcı bakanların Gazze'nin suyunun kesileceği yönündeki açıklamaları bu niyetin kanıtı olarak gösteriliyor.
184 sayfalık "İmha ve Soykırım Eylemleri" başlıklı rapor, Uluslararası Af Örgütü'nün bu ay yayınladığı, İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığı sonucuna varan raporun ardından geldi.
Raporda, "İsrail'in en üst düzey yetkilileri, su ve kanalizasyon altyapısının kasıtlı olarak tahrip edilmesi de dahil olmak üzere yıkımdan, hasarlı su ve kanalizasyon altyapısının onarılmasının engellenmesinden ve su, elektrik ve yakıtın kesilmesinden veya ağır kısıtlamalara tabi tutulmasından sorumludur." denildi.
Bu eylemler muhtemelen binlerce ölüme neden oldu ve savaştan sonra da ölümlere neden olmaya devam edecek. Savaş başladığından beri kaydedilen akut sulu ishal vakalarının sayısı yaklaşık 670 bindi ve hepatit belirtisi olan sarılık vakalarının sayısı 132 bini aştı. Susuzluk ve yetersiz beslenmenin bir araya gelmesiyle genel olarak nüfusun hastalığa karşı bağışıklığı da zayıfladı.
Gazze'nin içilebilir suyunun büyük kısmı, İsrail Su İdaresi'nin kontrolündeki üç boru hattından ve tuzdan arındırma tesislerinden geliyor. Bu boru hatları savaşın başında kesildi ve sadece kısmen yeniden açıldı.
Uydu görüntüleri, Gazze'deki 54 su deposundan 11'inin tamamen veya büyük oranda tahrip olduğunu, 20'sinde ise hasar belirtileri görüldüğünü ortaya koydu.