Erzurum'da 23 ve 25 haftalık doğan "Asel" adlı iki prematüre bebek, organları gelişmediği için aylarca tedavi gördükleri yoğun bakım mücadelesini kazandı.
Organları gelişmeden doğan Asel bebekler, 4 ay sonra ana kucağında...
Erzurum Şehir Hastanesi'ne başvuran Elif Arslan'ın kızı 23 haftalıkken 600 gram, Canan Demirli'nin kızı ise 25 haftalıkken 800 gram ağırlığında dünyaya geldi.
Doğumdan sonra organları gelişmeyen ve çeşitli sağlık problemleri olan bebekler, hastanenin yenidoğan yoğun bakım sorumlusu Prof. Dr. Hasan Kahveci, yenidoğan yoğun bakım uzmanı Dr. Sibel Tanrıverdi Yılmaz ve ekibince tedaviye alındı.
Burada solunum cihazına bağlanan "Asel" ismindeki bebeklere, akciğer gelişimi için tedavi uygulandı ve damardan beslenmeleri sağlandı.
Arslan'ı kızı dış merkezde kalp ameliyatı geçirdi, Demirli'nin kızında ise hidrosefali (beyinde sıvı) gelişti. Tedavilere olumlu yanıt veren ve organları gelişerek solunum cihazından ayrılan Arslan 135, Demirli ise 120 günlük yoğun bakım tedavilerin ardından hayata tutundu.
Dört aylık yoğun bakım mücadelesini kazanan ve kilo alan bebekler, annelerinin kucaklarına verilerek taburcu edildi.
Dr. Yılmaz, bebekleri uzun süren tedavi sonrası taburcu ettiklerini anlattı.
Bebeklerin kendilerine enerji olduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:"Asel, adı gibi 'bal' bebek, hepimize enerji oldu, bizi de motive etti. Tam 135 günlük maceranın sonunda bugün onu evine göndermek bizim için çok mutluluk verici. Arslan kalbinden ameliyat oldu, hastanemizde yapılmayan bir ameliyattı. Uçakla dış merkeze gönderdik, sonra geri aldık. 135 günlük yaşamında erişkin bir insanın yaşamayacağı her türlü zorluğu yaşadı, umarım bundan sonra sorun olmaz."
Yılmaz, Asel Demirli bebeğin de yoğun bakımdaki tedavilerle hayata tutunduğunu belirterek, "Prematüre doğmak şansızlık değil. Elinizdeki imkanları, bilgiyi severek kullandığınız ölçüde bugün Asel Demirli'de olduğu gibi 120 günün sonunda 3 kilo 230 gram olarak annesinin kucağına verip evine gönderme şansına sahip olabiliyoruz. İlk doğduğunda nefes bile alamayan bu bebekler, bir süre solunum cihazında kaldı, canlarının acıdığı dönemler oldu, yine prematürelerin yaşayabileceği bağırsak ve akciğerleriyle ilgili sorunlar yaşadı. Bebeklere anneleri tesadüfen aynı ismi koymuş. Umarım isimleri gibi tatlı tatlı hayatları olur." diye konuştu.
Hastanenin başhekim yardımcısı ve yenidoğan sorumlusu uzmanı Dr. Ayşe Nur Daş ise Asel bebekleri taburcu etmelerinin ve tedavilerine dokunmanın kendileri için umut verici olduğunu dile getirdi.Anne Arslan da 600 gram 20 santimetre doğan bebeğini ilk gördüğünde bakmaya bile korktuğunu ifade etti.
Doktorlara müteşekkir olduklarını aktaran Arslan, şunları kaydetti:"Yılmaz ve ekibine bize bu sevinci yaşattıkları için binlerce kez teşekkür ederim. Bebeğimiz gibi bizi de sevgiyle kucakladılar, arkadaş, yoldaş oldular. 23 haftalık doğumun verdiği nedenle gözlerde sıkıntı başladı ve tedavi gördük. Onları atlatıp kademe kademe bugünlere geldik. Bu imkanları vatandaşa sunan devletimize, Sağlık Bakanlığına ve hastaneye canıgönülden teşekkür ederim."
Arslan, kaldıkları anne otelinde kendilerine çok iyi bakıldığını ve kızıyla aynı klinikte tedavi gören bir bebeğe da Asel isminin verilmesine çok şaşırdığını belirtti.Canan Demirli de prematüre doğan bebekleriyle ilk kez annelik duygusunu yaşadığını anlatarak, "Doktorlar bize güzel imkan sağlayıp bebeğimize iyi baktı, kendi ailesi gibi davrandılar. Sibel hocam, Prof. Dr. Hasan Kahveci hocam, Hatice hemşire iyi ki varlar, anne otelindeki hizmetlerden çok memnunuz. Bebeğimi doktorların sayesinde kucağıma aldım, hayallerim gerçekleşti." ifadelerini kullandı.