İsrail Başbakanı Netanyahu, ülkenin kuzeyindeki ordu üssüne gerçekleştirdiği ziyarette, Gazze savaşının İsrail için bir ölüm kalım meselesi olduğunu söyledi. Hizbullahı da uyaran Netanyahu, "İsrail ile savaşa girerlerse büyük bir yıkım olacak." dedi. İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan da "Yanlış hesap ciddi, acı ve geniş sonuçlar doğurabilir." ifadesini kullanarak "Amerika ve Siyonist rejimi (İsrail’i), Gazze'deki soykırımı ve insanlığa karşı suçları derhal durdurmazlarsa her an bölgenin kontrolden çıkma ihtimalinin bulunduğu konusunda uyarıyorum." dedi. Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Hollanda Başbakanı Rutte'un yarın İsrail'i ziyaret edeceği açıklandı.
İsrail-Hamas çatışması 16. gününde devam ediyor.
Gazze'ye yönelik bombardımanı yoğunlaştıran İsrail ordusunun bir kara harekatına başlayabileceği belirtiliyor.
İsrail ordusu bir taraftan da Hizbullah saldırılarını gerekçe göstererek Lübnan'ın sınıra yakın bazı bölgelerini vuruyor.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, "Gazze savaşı İsrail için bir ölüm kalım meselesi." dedi.
"VAROLUŞ SAVAŞI"
İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamaya göre Netanyahu, ülkenin kuzeyindeki ordu üssüne gerçekleştirdiği ziyarette, buradaki askerlere hitap ettiği konuşmasında, "bir varoluş savaşı verdiklerini" savundu.
İsrail'in "kuzeydeki tehdidi durdurmak güneyde de Hamas'ı yer yüzünden silmek için" iki savaş yürüttüğünü ifade eden Netanyahu, Hizbullah'ın henüz savaşa girip girmek istediğini bilemediklerini belirtti. "HİZBULLAH VE LÜBNAN İÇİN YIKIM OLACAK"
Netanyahu, Hizbullah ve Lübnan'ı hedef aldığı açıklamasında, şunları kaydetti: "Eğer Hizbullah savaşa girmek isterse 2006 Temmuz Savaşı'nı özleyecek. Hayatının hatasını yapacak. Onu hayal edemeyeceği bir güçle sakat bırakacağız. Bu Hizbullah ve Lübnan için yıkım olacak. Her türlü senaryoya hazırız."
BİDEN VE İSPANYA BAŞBAKANI İLE GÖRÜŞTÜ
İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu, ABD Başkanı Joe Biden ve İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile telefonda görüştü.
Beyaz Saraydan yapılan yazılı açıklamada, Biden'in Netanyahu ile görüşmesinde, "Gazze'deki ihtiyaç sahibi Filistinliler için gönderilen 2 insani yardım konvoyunu memnuniyetle karşıladığı, iki liderin Gazze'ye insani yardımların süreceğini teyit ettiği belirtildi.
Biden'in, 2 ABD vatandaşı rehinenin serbest bırakılması konusunda İsrail'in verdiği destekten dolayı takdirlerini ifade ettiğine değinilen açıklamada, Biden ve Netanyahu'nun "ABD vatandaşları da dahil olmak üzere Hamas'ın elinde olan tüm rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze'den ayrılmak isteyen ABD vatandaşları ve diğer sivillerin güvenli geçişlerinin sağlanması için devam eden çabalar" hakkında konuştuğu aktarıldı. Biden ayrıca X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Netanyahu ile görüşmesinde, "İsrail'in sivillerin mümkün olan en iyi şekilde korunması anlamına gelen savaş hukukuna göre hareket etmesi gerektiği" hakkında konuştuklarını belirtti.
Netenyahu ile görüşen Sanchez ise açıklamasında, mevkidaşına Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarını kınadığını, İsrail'in uluslararası hukuk çerçevesinde kendisini savunma hakkı olduğunu ifade ettiğini aktardı.
Kurbanların aileleriyle dayanışma içinde olduğunu belirten Sanchez, rehinelerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması gerektiğini vurgulayarak, tüm sivillerin korunması, Gazze halkına yeterli ve sürekli insani yardımın ulaştırılması konusundaki "derin endişelerini" iletti.
Sanchez, "Bunun için insani bir ateşkes gerekmektedir. Çatışmanın bölgesel olarak tırmanmasını önlemek için bu gereklidir. Barışa ulaşmak için iki devletli çözüme, İsrail ve Filistin'in barış ve güvenlik içinde yan yana yaşamasına dayanan kesin bir çözüme yönelmeliyiz." ifadelerini kullandı.
MACRON VE RUTTE İSRAİL'E GİDİYOR
Öte yandan Netenyahu, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Hollanda Başbakanı Rutte'un pazartesi ve salı günü İsrail'i ziyaret edeceğini duyurdu.
BÖLGESEL SAVAŞ KORKUSU Abluka altındaki Gazze Şeridi çevresinde 7 Ekim'de İsrail-Filistin çatışması yeniden alevlenmişti. İsrail-Lübnan sınırı da benzer şekilde ısınmış, 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda, 22 Hizbullah üyesi ile biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetmişti. Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirmişti. İsrail-Lübnan sınırı, 2006'daki 33 gün süren "Temmuz Savaşı"nın ardından ilk defa bu kadar gerginliğe sahne oluyor. ABD'nin savaş gemisini Doğu Akdeniz'e gönderdiği senaryoda İsrail'in kuzeyinde açılacak yeni bir cephenin, savaşı bölgesel bir boyuta taşımasından endişe ediliyor.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı. Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti. Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı. Gazze'den düzenlenen saldırılarda 306'sı asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 1873’ü çocuk, 1023'ü kadın olmak üzere 4 bin 651 kişinin öldüğünü, 14 bin 245 kişinin yaralandığını duyurmuştu. İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 90 Filistinlinin öldüğü belirtilmişti. İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 18 gazeteci yaşamını yitirmişti.
"YANLIŞ HESAP ACI VE GENİŞ SONUÇLAR DOĞURABİLİR"
İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, resmi ziyaret çerçevesinde Tahran’da bulunan Güney Afrika Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Naledi Pandor’la bir araya geldi.
İki ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları görüşmede ikili ve uluslararası konuların yanı sıra Gazze’deki son durumu ele aldı. Abdullahiyan, görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısındaki konuşmasında, “Bugün, Gazze'de tanık olduğumuz şey, Siyonist rejimin Amerika adına mazlum halka ve Filistinli sivillere karşı yürüttüğü vekalet savaşıdır.” ifadelerinde bulundu. Bölgenin "barut fıçısı gibi" olduğunu dile getiren Abdullahiyan, “Gazze ve Batı Şeria'da savaş çığırtkanlığının, soykırımın, katliamın, Gazze ve Batı Şeria sakinlerinin zorla yerinden edilmesinin, sürdürülmesine ilişkin herhangi bir yanlış hesaplama ciddi, acı ve geniş sonuçlar doğurabilir.” değerlendirmesinde bulundu. ABD Başkanı Joe Biden’ın Tel Aviv ziyaretinde, yüzlerce uçak, gemi ve kamyon dolusu silahı İsrail’e göndereceğini açıkladığını hatırlatan Abdullahiyan, Refah Sınır Kapısı'ndan Gazze’ye ise sadece 20 kamyon insani yardım gönderildiğini ifade etti. Abdullahiyan, “Amerika ve Siyonist rejimi (İsrail’i), Gazze'deki soykırımı ve insanlığa karşı suçları derhal durdurmazlarsa her an bölgenin kontrolden çıkma ihtimalinin bulunduğu konusunda uyarıyorum.” dedi. Görüşmede ikili ilişkileri de değerlendirdiklerini paylaşan Abdullahiyan, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’inin son Güney Afrika ziyaretinde iki ülke cumhurbaşkanlarının imzaladığı anlaşma ve mutabakatların takibini ele aldıklarını aktardı. Abdullahiyan, Filistin'i destekleme ve “apartheid yönetimle mücadele” konusundaki tutumu nedeniyle Güney Afrika hükümeti ve halkına teşekkür etti. Gelecek haftalarda Güney Afrika'dan heyetlerin Tahran'ı ziyaret edeceğini kaydeden Abdullahiyan, Cumhurbaşkanı Reisi’nin de Güney Afrika Cumhurbaşkanı'nın resmi daveti üzerine bu yıl Güney Afrika'yı ziyaret edeceğini bildirdi. "SALDIRILAR UTANÇ VERİCİ" Güney Afrika Dışişleri Bakanı Pandor da İsrail'in Gazze ve Filistin halkına yönelik saldırısını “utanç verici” olarak nitelendirerek, “Uluslararası toplum olarak bu konuya, mazlum Filistin halkının karşı karşıya olduğu adaletsizlik durumuna daha fazla dikkat etmeliyiz.” diye konuştu. Nelson Mandela'nın inançlarından hiçbir zaman sapmadıklarını dile getiren Pandor, “Filistinlilerin kendi bağımsız ülkeleri olmalı. Birleşmiş Milletler 1967’ye göre Filistin'in sınırlarını tanımalıdır.” dedi. Pandor, İran ile ilişkilerinin sadece ikili olmadığını aynı zamanda BRICS ortaklıklarının olduğunu hatırlatarak, “İran ve Güney Afrika enerji alanında iyi bir işbirliğine sahip olabilir çünkü biz kaynak tedarikçilerimizi çeşitlendirmeyi amaçlıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. Güney Afrikalı Bakan, iki ülkenin doları ticari ilişkilerden çıkarma niyetine işaret ederek, uluslararası ticarette diğer para birimlerini kullanmak istediklerini kaydetti.
