Mersin'de Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu'ndaki zincirleme trafik kazasında 10 kişi hayatını kaybetti, 8'i ağır 40 kişi de yaralandı. Sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanan yolcu otobüsünün şoförü Ali G.'nin ilk ifadesi ortaya çıktı. Katliam gibi kazaya tanık olan Murat Şahin, "Hava yağışlıydı. Bir anda karşı taraftan otobüsün takla atarak geldiğini gördüm. Yolcular yolun sağına doğru savruldu." dedi. Yaşamını yitiren 10 kişiden 8’inin cenazeleri Diyarbakır'da toprağa verildi. Kazada hayatını kaybedenlerden geriye buruk hikayeler kaldı. Kaza kurbanlarından Serhat Taraman'ın bugün ameliyata girecek ablasını görmek için İstanbul'a yapacağı yolculuğu bir gün öne aldığı, kemik kanseri tedavisi gören 5 yaşındaki Taha'nın kontrol için annesi ile İstanbul'a gitmek üzere yola çıktığı ve Birsen Çiftsüren'in ise trafik kazası geçiren yeğenini görmek amacıyla Ankara'ya gitmek üzere otobüse bindiği öğrenildi.
Mersin'de, TAG Otoyolu'nun Yenice Mahallesi mevkisinde dün akşam saatlerinde Star Diyarbakır firmasına ait 34 SD 8821 plakalı yolcu otobüsü, karşı şeride geçerek 2 otomobil ve 1 kamyona çarptı.
Kazada 10 kişi hayatını kaybetti, 8'i ağır 40 kişi de yaralandı.
Kazada yaşamını yitiren 10 kişinin otopsi işlemleri tamamlandı. Yaşamını yitirenlerin Ozan Kılıç, Serhat Taraman, Elif Taraman, İpek Taraman, Birsen Çiftsüren, Mehmet Kaplan, Halil Şimşek, Taha Acet, Sultan Acet ve Ayla Çelik Teymen olduğu belirlendi.
Cenazelerin, işlemlerinin ardından defin için Adana ve Diyarbakır'a gönderildi.
Kazada yaralanan 40 kişiden 13'ünün Tarsus Devlet Hastanesi'nde, 7'sinin Mersin Şehir, Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, 14'ünün Adana Şehir, Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, 3'ünün Çukurova Devlet Hastanesi'nde, 2'sinin de Tarsus'taki bir özel hastanede tedavileri sürüyor.
Yolcu otobüsünün sürücüsü Ali G., Tarsus'ta özel hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edildi. Jandarma ekiplerince gözaltına alınan zanlı, işlemleri sonrası sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.
Otobüs şoförünün jandarmadaki ilk ifadesi ortaya çıktı. TRT Haber'de yer alan habere göre, şoför ifadesinde 110 kilometre hızla ilerlediğini ve yağış nedeniyle yolun kaygan olduğunu öne sürdü. Bir anda kontrolünü kaybettiğini söyleyen şoförün, "Kaza nasıl oldu ben de anlamadım." dediği öğrenildi.
Kazaya tanık olan 41 yaşındaki Murat Şahin anlattı. "Mersin istikametinden Adana istikametine gidiyorduk, hava yağışlıydı. İşte bir anda karşı taraftan otobüsün takla atarak geldiğini gördüm." diyen Şahin şöyle devam etti: "Aracı dayım kullanıyordu zaten, ben yolcu konumundaydım. Otobüsün muavininin kazadan sonra, 'Bir aracı solladık ve direksiyon hakimiyetini kaybettik' dediğini duydum.
Zaten otobüsün şeklinden de belliydi. Otobüs direkt kırınca bu şekilde takla atarak geldi. Yolcular yolun sağına doğru savruldu.
Takla atınca seyir halindeki 2 aracın üzerine düştü. Kaza sonrası hemen yaralılara müdahale ettik. Maalesef küçük çocuklar da vardı. Allah rahmet eylesin."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabından kazada hayatını kaybedenler için başsağlığı diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan paylaşımda, "Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu’nda meydana gelen elim trafik kazasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. İlgili makamlarımız, kazaya dair gerekli tahkikatı ivedilikle başlatmışlardır. Vefat eden vatandaşlarımızın ailelerinin ve milletimizin başı sağ olsun." ifadesini kullandı.
Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Kazada hayatını kaybeden 10 kişiden 8’inin cenazesi Diyarbakır'ın Bağlar, Hani, Çermik, Kocaköy ve Hazro ilçelerinde toprağa verildi. Hayatını kaybedenler geride buruk hikayeler bıraktı.
Kazada yaşamını yitirenlerden İpek Taraman (33) ile eşi Serhat Taraman (35) ve kızları Elif Taraman’ın (3) cenazeleri Hani ilçesinde toprağa verildi. Defin sırasında Taraman ailesinin yakınları gözyaşı döktü. Serhat Taraman'ın ağabeyi Neşet Taraman, kardeşinin Hani-Diyarbakır arasında yolcu taşımacılığı yapan minibüste şoför olduğunu söyledi.
Cenaze törenine Taraman ailesinin yakınları ile Kaymakam Abdullah Yüksel, İlçe Jandarma Komutanı Kıdemli Yüzbaşı Murat Şenyurt, İlçe Emniyet Amiri Yunus Kabataş ve ilçe halkı katıldı. Taraman ailesinin Kurban Bayramı’nı geçirmek için İstanbul’a gittikleri öğrenildi.
Kardeşinin, eşi İpek, kızı Elif ve oğlu Enes ile dün İstanbul'a gitmek üzere yola çıktığını belirten Taraman, "Serhat bugün saat 14.30'da İstanbul'a gidecekti. Ablamız ameliyat olacak diye dün 10.30 otobüsüne eşi ve çocuklarıyla binerek gitti. Ablamın ameliyatına yetişmek için gittiler. Allah'ın takdiri, bugün gitmiş olsaydı belki böyle olmayacaktı." diye konuştu. Kazada yaralanan yeğeni Enes'in Mersin'de hastanede tedavisinin sürdüğünü, sağlık durumunun iyi olduğunu anlatan Taraman, kazada ölenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.
Sultan Acet (30) ve 5 yaşındaki oğlu Taha’nın cenazesi ise Bağlar ilçesinde Yeniköy Mezarlığı’nda defnedildi. Yakınları tarafından kılınan cenaze namazının ardından anne ve oğlu gözyaşları içerisinde yan yana defnedildi. Bir süredir kemik kanseri tedavisi gören 5 yaşındaki Taha'nın kontrol için annesi Sultan ve babası Hacı Acet ile İstanbul'a gitmek üzere otobüse bindiği, babanın kazadan yaralı kurtulduğu öğrenildi.
Mehmet Kaplan’ın (34) cenazesi de Çermik ilçesinde defnedildi. Kaplan’ın İstanbul’da bir restoranda çalıştığı, vefat eden büyükannesi Hatun Kaplan’ın cenaze töreni için Diyarbakır’a geldiği ve tekrar İstanbul’a gittiği öğrenildi.
Kazada hayatını kaybeden Ozan Kılıç’ın (29) cenazesi Kocaköy ilçesinde, Birsen Çiftsüren’in (52) de Hazro ilçesinde defnedildi.
Birsen Çiftsüren'in trafik kazası geçiren ve yaralanan yeğenini görmek için Ankara'ya gitmek üzere otobüse bindiği belirtildi.
