Kuzey Kore beş yıl aradan sonra ilk kez bu hafta küçük bir grup Batılı turiste sınırlarını açtı. Çeşitli Avrupa ülkelerinden gelen gezginler, Covid-19 pandemisinde sınırlarını kapatmasından bu yana ülkeye giden ilk Batılı ziyaretçi grubu oldu. Ancak bu sıradan bir tatil değildi; ne cep telefonu, ne internet hizmeti vardı; hatta kullanılabilecek bir ATM bile yoktu. Çeşitli kısıtlamaları kabul ederek ülkeye giriş yapan turistler, gördükleri manzara karşılığında şaşkınlığa uğradı. Ülkenin her daim hazır bulunan görevlileri tarafından yakından takip ediliyor, tuvalete gitmek için bile izin istemek zorunda kalıyorlardı. İşte Kuzey Kore'nin medyanın arkasındaki gerçek yüzü...
Batılı turistlerden oluşan bir grup, beş yıl aradan sonra ilk kez Kuzey Kore topraklarında bir geziye katıldı. 2020'den bu yana turistlerin ülkeye girmesine ilk kez izin verildi; son derece gizemli olan ülke, salgının başlangıcında kendini karantinaya almıştı. Bu durum birçok kişinin Batılıların bir daha asla sınırını geçip geçemeyeceğini merak etmesine neden olmuştu.
Grup, başkent Pyongyang'a 800 kilometreden fazla uzaklıktaki, kuzeydoğudaki Rason'a yaptıkları yolculuk sırasında Çin üzerinden ülkeye girdi.
Kuzey Kore'ye daha önceki seyahatlerde olduğu gibi, gezginler sıkı bir şekilde kontrol edildi ve bira fabrikası, yeni inşa edilmiş ve iyi stoklanmış bir eczane ve bir okul gibi yerlere önceden ayarlanmış ziyaretler yapıldı.
Bu sıradan bir tatil değildi; ne cep telefonu, ne internet hizmeti vardı; hatta kullanılabilecek bir ATM bile yoktu. Turistlere, ülke liderlerine hakaret etmemek, Kuzey Kore'nin ideolojisiyle alay etmemek, alışılmadık ve baskıcı yaşam tarzlarını yargılamamak gibi katı kuralların yer aldığı bir yönerge verildi.
Ayrıca ülkenin her daim hazır bulunan görevlileri tarafından yakından takip ediliyor ve gözetleniyorlardı. Bu görevliler, ziyaretçilerin kısıtlamalara aykırı hareket etmemelerini veya güzergahtan sapmamalarını sağlıyorlardı. 28 yaşındaki İngiliz YouTuber Mike O'Kennedy, "Birkaç kez tuvaleti kullanmak istediğimde haber vermek zorunda kaldım. Dünyanın hiçbir yerinde bunu yapmak zorunda kalmamıştım." dedi.
Sekiz yaşındaki bir grup çocuk, şehri ziyaret eden batılılara neşeyle şarkı söylerken, büyük bir projeksiyon ekranından düzinelerce balistik füzenin fırlatılıp, kimliği belirsiz bir metropoldeki binalara şiddetli bir patlamayla düştüğü görülüyordu.
Kuzey Kore, 1948'den beri ülkeyi yöneten hanedan Kim ailesinin yayınladığı resmi fotoğraflarla dış dünyaya karşı imajını dikkatle düzenliyor. Fotoğraflarda, ziyaretçilerin bir kısmının gerçekte olduğundan çok farklı olduğunu belirttiği, ışıl ışıl, canlı şehir manzaraları yer alıyor.
Ülkeye üç kez gelen Joe Smith isimli turist, "Yollar berbat, kaldırımlar sallantılı ve binalar tuhaf bir şekilde inşa edilmiş" diyerek medya tarafından yayınlanan görüntülerin gerçeği yansıtmadığını belirtti. Kuzey Kore-Rusya Dostluk Evi'ni ziyaret eden genç adama, imzalaması için bir ziyaretçi defteri hediye edildi. Genç turist, "Boşluğa düştüm ve 'Dünya barışı diliyorum' gibi bir şey yazdım. Daha sonra rehberim bana bunun uygunsuz bir şey olduğunu söyledi. Bu beni paranoyak yaptı." dedi.
Kuzey Kore'ye merak turizmi ziyaretleri düzenleyen gruplar, her ne kadar sıkı bir şekilde kontrol edilse de, kültürel değişimin, sınırları dışındaki dünya hakkında çok az bilgisi olan despot rejimin sıradan sakinlerine fayda sağladığını söylüyor.