Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, 3 Aralık'taki başarısız sıkıyönetim ilanının "idari eylem" olduğunu savunarak muhalefeti devlet işlerini felç etmekle suçladı. Yoon, kendisi hakkında verilen azil önergeleri ve yürütülen soruşturmalarla yüzleşmeye hazır olduğunu söyledi.
Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, 3 Aralık’ta ilan ettiği ve 6 saatin ardından yürürlükten kaldırdığı sıkıyönetim kararı ile ilgili yeni açıklamalarda bulundu.
Televizyondan yayınlanan bir konuşmayla halka seslenen Yoon, sıkıyönetim konusundaki pozisyonunu açıklığa kavuşturmak istediğini ifade etti. “Muhalefet partileri sıkıyönetim ilanının bir ayaklanma suçu olduğunu söyleyerek kılıç dansı yapıyorlar, ama bu gerçekten öyle mi?" diye soran Yoon, "Şu anda hükümeti felç eden ve Kore anayasasını asıl ihlal eden güçler kimler?” ifadelerini kullandı.
“BAŞKANLIK SEÇİMLERİNİN SONUÇLARINI KABUL ETMEDİLER” Muhalefet partilerinin son 2.5 yıldır halk tarafından seçilen devlet başkanını görevden almak ya da istifa ettirmek için “kışkırtıcılık yaptığını” savunan Yoon, muhalefeti işaret ederek "Başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmediler" suçlamasında bulundu. Muhalefetin Ulusal Meclis’e görevden azil önergeleri sunduğunu hatırlatan Yoon, "Görevden azil sürecini kötüye kullanarak devlet işlerini felç ettiler" dedi.
MUHALEFETİ KUZEY KORE’NİN TARAFINI TUTMAKLA SUÇLADI Muhalefeti "Kuzey Kore'nin tarafını tutmakla" itham eden Yoon, "Bunun hangi ülkenin Ulusal Meclisi olduğunu bilmiyorum" eleştirisinde bulundu. Ülke ekonomisinin de kötüye gittiğini söyleyen Yoon, "Ekonomi de olağanüstü hal durumunda. Demokratik Parti'nin gelecek yıl için önerdiği bütçe kesintisinin ayrıntılarına bakıldığında, muhalefetin ülkemizin büyümesini bile durdurmaya çalıştığı açık" ifadelerini kullandı. “SIKIYÖNETİM İLANI YARGIYA TABİ DEĞİL” Ülkeyi korumak ve devlet işlerini normalleştirmek için sıkıyönetim ilan ettiğini söyleyen Yoon, "Başkanın sıkıyönetim ilan etme hakkını kullanması, af hakkının kullanılması veya diplomatik hakların kullanılması gibi yargıya tabi olmayan bir yönetim eylemidir" dedi. Buna rağmen kendisi hakkında verilen görevden azil önergeleri ve yürütülen soruşturmalarla “yüzleşmeye hazır olduğunu” vurgulayan Yoon, "Sıkıyönetim ilanına ilişkin hukuki ve siyasi sorumluluktan kaçmayacağımı daha önce de söylemiştim" hatırlatmasında bulundu. Yoon’un son açıklamalarının, muhalefet partilerinin kendisi hakkındaki 2’nci görevden azil önergesini Ulusal Meclis’e sunmasından hemen önce gelmesi dikkat çekti. NE OLMUŞTU? Yoon, 3 Aralık gecesi televizyon kanalında yaptığı konuşmada, "muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karıştığı" gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etmiş ancak parlamentonun yaptığı oylamada kararı kaldırması ve bunun Bakanlar Kurulunda onaylanmasıyla geri adım atmıştı. Yoon, muhalefeti "hükümetin işlevini yerine getirmesini engellemekle" suçlayarak, sıkıyönetimin "Kuzey Kore yanlısı güçleri ortadan kaldırmayı ve anayasal özgürlük düzenini korumayı amaçladığını" savunmuştu. Sıkıyönetim ilanının ardından Savunma Bakanlığı, ordudaki komutanlara toplantı talimatı verip teyakkuzda olunması çağrısı yapmıştı. Öte yandan, "sıkıyönetim birlikleri" olarak görevlendirilen askerlerin Ulusal Meclise girdiği bildirilmişti. Ulusal Mecliste yapılan acil oturumda sıkıyönetim kararının kaldırılmasına ilişkin verilen önerge, 190 milletvekilinin oyuyla kabul edilmişti. Ulusal Meclis Başkanlığı Ofisi, sıkıyönetimin, yapılan oylamanın ardından "hükümsüz" hale geldiğini açıklamıştı. Bunun üzerine Bakanlar Kurulu'nu toplayan Yoon, kabinenin onayıyla sıkıyönetimi sona erdirdiğini duyurmuştu. Seul Yüksek Savcılığının "vatana ihanet", "silahlı kalkışmaya teşebbüs" ve "görevi kötüye kullanma" şüphesiyle yürütülen soruşturmada Yoon "şüpheli" olarak tanımlanırken, kendisine yurt dışı seyahat yasağı getirilmişti. Güney Kore Ulusal Meclisi, 10 Aralık'ta sıkıyönetim ilanı nedeniyle Devlet Başkanı Yoon dahil 8 kişinin "derhal gözaltına alınmasını" içeren karar tasarısını kabul etmişti.