Suriye'deki muhalif gruplar, düzenledikleri yıldırım harekatıyla 12 gün içerisinde başkent Şam'ı ele geçirerek Devlet Başkanı Beşar Esad'ı devirdi. Rejim ordusundan kaynaklar, Esad'ın bir zamanlar korkulan ordusunun, askerlerin moral bozukluğu, yabancı müttefiklere aşırı bağımlılık ve yolsuzluğa karşı saflarda büyüyen öfke nedeniyle nasıl zamanla yok olduğunu ayrıntılı bir şekilde ortaya koydu. Askeri kaynaklara göre, sahada kalan rejim ordusunda ciddi bir uyum eksikliği vardı. Esad ailesi zaman içinde zenginleşirken askerlerin maaşları yetersiz kaldı. Saflardaki öfke ve moral bozukluğunun giderek artması, kaçınılmaz sonu hazırladı... Esad'ın ordusu nasıl çöktü?
Heyet Tahrir eş-Şam'ın (HTŞ) başını çektiği muhalif gruplar, yıllardır Suriye'de devam eden iç savaşın baskısı altındaydı. 27 Kasım tarihinde muhalif grupların başlattığı saldırılar Esad rejiminin düşmesiyle sonuçlandı. İki haftadan biraz daha kısa bir sürede muhalifler başkent Şam'a girerek eski başkan Beşar Esad'ı devirdi ve ordusu da eriyip gitti. Bu bozgun, yüz binlerce insanın ölümüne yol açan 13 yıllık bir iç savaşı aniden sonlandırdı.
Reuters, rejim ordusundan kaynaklarla görüştü. Kaynaklar, başkentteki terk edilmiş bir askeri ofiste bulunan istihbarat belgeleriyle birlikte, Esad'ın bir zamanlar korkulan ordusunun, askerlerin moral bozukluğu, özellikle komuta yapısı için yabancı müttefiklere aşırı bağımlılık ve yolsuzluğa karşı saflarda büyüyen öfke nedeniyle nasıl zamanla yok olduğunu ayrıntılı bir şekilde ortaya koydu.
Tüm üst düzey kaynaklar, 2011'de iç savaşın başlamasından bu yana Esad'ın ordu komutasının müttefik İran ve İran tarafından finanse edilen gruplara bağımlı hale geldiğini söyledi. Suriye ordusunun operasyonel komuta yapısının büyük bir kısmının İranlı askeri danışmanlar ve onların milis müttefikleri tarafından yürütüldüğü belirtildi.
İki Suriye güvenlik kaynağı, Halep'in saldırıya uğramasının ardından rejim ordusunun birliklerine net bir plan verilmediğini aktardı. Orduya, ya kendi aralarında çözmeleri ya da yeniden toparlanmak için stratejik öneme sahip Humus şehrine çekilmeleri gerektiği söylendi. Üç üst düzey Suriyeli yetkili, saldırının başlamasından sadece iki gün sonra, 29 Kasım'da Halep'in büyük bir çatışma olmadan düştüğünü ve bunun orduda şok dalgaları yarattığını söyledi.
Askeri kaynaklara göre, sahada kalan rejim ordusunda ciddi bir uyum eksikliği vardı. Subaylar askerleri görevden almak için rüşvet alıyordu veya askerlere eve gitmelerini söyleyip maaşlarını kendileri topluyordu. Çok sayıda birlik bu nedenle yetersiz kaldı.
Rejim ordusu kaynakları, savaşın başlarında kazanılan acı dolu askeri zaferlere rağmen maaşların sürekli düşük kalması ve Esad'ın ailesinin aşırı zenginleştiği yönündeki haberlerin de etkisiyle hem subayların hem de askerlerin moralinin bozulduğunu belirtti.
Reuters'ın Şam'daki bir Hava İstihbarat ofisinde bulduğu askeri bir belgeye göre, ordu 28 Kasım'da tüm birliklere tam savaşa hazır olma emri veren bir telgraf yayınladı.
Belgeye göre, rejimin çaresizliğinin bir işareti olarak, Esad ailesine yakın kilit bir kurum olan Suriye Hava İstihbarat Müdürlüğü, 1 Aralık'ta muhaliflerin kritik ilerleme sağlamasının ardından adamlarını ülke genelindeki kontrol noktalarında "gevşeklik" yapmakla suçladı ve savaşmazlarsa "ağır" cezalar verileceği uyarısında bulundu. Gittikçe sertleşen emir ve tehditlere rağmen giderek daha fazla asker ve subay firar etti. Bu durum, ordunun ve rejimin kaçınılmaz sonunu hazırladı.