Suriye'deki muhalif gruplar, düzenledikleri yıldırım harekatıyla 12 gün içerisinde başkent Şam'ı ele geçirerek Devlet Başkanı Beşar Esad'ı devirdi. Ailesiyle birlikte ülkeyi terk eden Esad, Rusya'ya sığındı. Ülkede 13 yıldır devam eden iç savaş ve dış faktörlerin birleşimi, devrik liderin şaşırtan sonunu hazırladı. Peki Esad'ın devrilmesinde hangi faktörler etkili oldu? Esad'ın hızlı düşüşünün nedenleri neler?
Suriye'de 50 yılı aşkın süredir hüküm süren Esad ailesinin iktidarı, muhaliflerin büyük şehirleri sadece 12 gün içerisinde ele geçirip ardından başkent Şam'a girmesiyle çöktü. Pazar günü muhalif güçler başkente çok az direnişle girdikten sonra, Suriye'nin 24 yıldır yöneticisi olan Devlet Başkanı Beşar Esad ülkeden kaçtı.
Muhaliflerlerin bu hızlı zaferi, Esad rejiminin zayıflığını ve kritik anda gelmeyen İran ve Rusya desteğine ne kadar bağımlı olduğunu ortaya koydu. Peki Suriye'de Esad'ın düşüşünü hazırlayan faktörler neler?
13 yılı aşkın bir süredir devam eden iç savaş rejim güçlerini yıprattı. Ordu, yarım milyondan fazla insanın hayatına mal olan ve ülke ekonomisini, altyapısını ve sanayisini tahrip eden savaşta tükendi.
Uzmanlar, savaşın ilk yıllarında kayıplar, firarlar ve askerlikten kaçmaların birleşimiyle ordunun 300 bin kişilik gücünün yaklaşık yarısını kaybettiğini belirtiyor. Yorgun ve moralsiz ordu, muhaliflerin 27 Kasım'daki saldırısıyla karşılaştığında hazırlıksız yakalandı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre ordu son günlerde muhaliflere karşı çok az direniş gösterdi. Gözlemevi, askerlerin mevzilerini, çoğu zaman çatışmalar kendilerine ulaşmadan önce boşalttığını bildirdi.
Yıllar boyunca Esad, Rusya ve İran gibi kilit müttefiklerin askeri, siyasi ve diplomatik desteğine güvendi. Onların yardımıyla rejim, 2011'de iç savaş patlak verdikten sonra kaybedilen toprakları geri aldı. Rusya'nın 2015'te müdahalesi savaşın gidişatını Esad'ın lehine değiştirdi.
Ancak 27 Kasım'da başlayan saldırılar, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşta hala çıkmazda olduğu bir dönemde gerçekleşti. Bu kez hava saldırıları, ülkenin büyük kesimlerine yayılan muhalifleri durdurmada başarısız oldu.
İran da uzun süredir Suriye ordusuna askeri danışmanlar gönderiyor ve sahada rejim yanlısı silahlı grupları destekliyor. Ancak geçtiğimiz yıl İran ve müttefiki olan gruplar, Gazze Şeridi'ndeki savaş ve ardından İsrail ile Hizbullah arasındaki gerilimde İsrail'in büyük darbelerine maruz kaldı.
Hizbullah, 2013 yılından bu yana Şam'ı sahada destekliyor. Ancak Suriyeli muhalif gruplar saldırılarını geçen ay, İsrail ile Hizbullah arasında bir yılı aşkın süredir devam eden gerilimin ardından ateşkesin yürürlüğe girdiği gün başlattı.
Hizbullah, bu gerilimde İsrail'e karşı koymak için mensuplarının çoğunu Suriye'den Lübnan'a taşıyarak komşu ülkedeki varlığını zayıflattı. İsrail'le savaş sırasında aralarında Genel Sekreter Hasan Nasrallah ve halefi olduğu düşünülen Haşim Seyfettin'in de bulunduğu çok sayıda Hizbullah lideri öldürüldü.
Suriye’de Beşar Esad rejiminin yürüttüğü politikaların özellikle iç savaşın başladığı 2011’den bu yana ülke ekonomisine faturası ağır olurken, rejimin çökmesiyle toparlanma sürecinin de başlaması bekleniyor. Dünya Bankasına göre, her dört Suriyeliden birisi aşırı yoksulluktan etkilenirken, durumun Şubat 2023’te yaşanan depreminin yıkıcı etkisi nedeniyle daha da kötüleştiği tahmin ediliyor.
Suriye ekonomisinin tüm alanlarında görülen düşüş tarıma da yansırken, ülkedeki ekili araziler de iç savaş öncesine göre yüzde 25 azaldı. Suriye halkı önemli oranda yoksullukla mücadele ederken Esad ailesinin yaklaşık 1 ila 2 milyar dolar arasında servete sahip olduğu tahmin ediliyor.