Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar'ın başkenti Doha'ya ziyaret gerçekleştirdi. Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Al Sani ile soruları cevaplayan Fidan, "İsrail Başbakanı Binyamin Netahyahu'nun iktidarda kalabilmek için bölgemizi bir savaşa sürüklemeye çalıştığı aşikardır." dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Katar'daki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Bölgedeki son gelişmeleri Katarlı mevkidaşıyla ele aldıklarını belirten Fidan, "Biz İsrail'in Gazze'de işlediği suçların bölgesel bir çatışmaya dönüşme riski barındırdığını baştan itibaren ifade etmiştik, tırmanma ve yayılma ihtimaline karşı uyarılarımızı yapmıştık." dedi. Fidan, geçen hafta sonu yaşananların bölge dışı ülkelerin de dahil olduğu bir savaş ihtimalinin çok uzak olmadığını herkese gösterdiğini kaydederek, bu riskin hala devam ettiğini dile getirdi. Olaylar başlamadan önce gerilimin kontrollü şekilde aşılması için yoğun çaba harcadıklarını aktaran Fidan, bazı görüşmelerin olduğunu, bu çalışmaların halen sürdüğünü ve itidal mesajlarını tüm ilgili taraflara ilettiklerini söyledi.
Fidan, bölge dışı ülkelerin de gelişmelere soğukkanlı yaklaşmaları gerektiğini kaydederek, "Biz bölge ülkeleri olarak üçüncü tarafların kendi çatışmalarını bu coğrafyaya taşımasını istemiyoruz." ifadesini kullandı. 13 Nisan'da yaşananların çok önemli dersler ortaya koyduğuna dikkati çeken Fidan, "Birinci olarak uluslararası hukuk herkes için bağlayıcıdır. Küresel düzeyde barış ve istikrarın anahtarı, uluslararası hukuka uyulmasıdır. İkinci olarak (İsrail Başbakanı Binyamin) Netahyahu'nun iktidarda kalabilmek için bölgemizi bir savaşa sürüklemeye çalıştığı aşikardır. Netanyahu'yu kayıtsız ve şartsız destekleyenler tutumlarını acilen gözden geçirmek zorundadırlar. Üçüncüsü ve en önemlisi yaşanan olayların temelinde Gazze'de İsrail tarafından uygulanan şiddet ve zulüm yatmakta. Şu hususun altını çizmek istiyorum, şu anda mağdur olan ne İsrail ne de İran'dır. Mağdur olan Gazze halkıdır." diye konuştu. Fidan, Gazze'de yaşanan felaketin sona ermesi için herkesin daha fazla çabalaması gerektiğini kaydetti.
Fidan, iki ülke arasındaki ilişkiler ve bölgesel konular açısından Al Sani ile çok yoğun ve nitelikli bir koordinasyonları olduğunu ve sürekli bölge meselelerini koordinasyon içerisinde beraber götürdüklerini söyledi.
Fidan, Türkiye ile Katar arasındaki ilişkilerin ve iki halk arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarının son 10 yılda müstesna bir düzeye ulaştığını vurgulayarak, bu işbirliğinin temelinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani'nin ortaya koyduğu kuvvetli irade bulunduğunu dile getirdi. Yüksek Stratejik Komitenin dokuzuncu toplantısının iki ülke liderleri başkanlığında Doha'da düzenlendiğini anımsatan Fidan, bir sonraki toplantının bu yıl içinde Türkiye'de düzenleneceğini ifade etti. Fidan, bugünkü görüşmelerde iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğini de kapsamlı bir şekilde ele alma imkanı olduğunu kaydederek, kısa ve orta vadedeki 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedeflerine ulaşabileceklerine inandıklarını belirtti. Yatırımları, turizm ve enerji gibi alanlardaki mevcut işbirliğini daha da derinleştirme imkanlarını ele aldıklarını kaydeden Fidan, Ticaret ve Ekonomik Ortaklık Anlaşması'nın şubatta TBMM tarafından onaylandığını hatırlattı. Fidan, bu anlaşmanın ekonomik ve ticari ilişkilerdeki hedeflere ulaşmada önemli bir ivme yaratacağına işaret ederek, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile Türkiye arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinin yeniden başlatılması kararının Katar'la ticarete katkı sağlayacağını söyledi. KİK ile kurumsal ilişkileri güçlendirmek için Katar ve diğer üye ülkelerle çalışmaları sürdüreceklerini aktaran Fidan, görüşmelerde askeri ve savunma sanayi alanındaki işbirliğini de görüştüklerini dile getirdi. Fidan, Doha'da bulunan Türk-Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığının faaliyetlerini değerlendirme imkanı bulduklarını da ifade etti. "İSRAİL ÜZERİNDE ETKİSİ OLAN ÜLKELER İSRAİL'E DUR DEMELİ" İsrail'in, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2728 sayılı kararını ve Uluslararası Adalet Divanının aldığı ihtiyati tedbirleri harfiyen uygulamasının şart olduğuna dikkati çeken Fidan, "Bir an önce acil ve kalıcı ateşkes sağlanmalıdır. İnsani yardımlara izin verilmelidir. Sonrasında ise iki devletli çözümü hayata geçirmeye dönük adımları ivedilikle atmalıyız. Batılı ülkelerin, İran karşısında tek bir ses olarak tepki verebildiklerini gördük. Şimdi de aynı şekilde, ABD başta olmak üzere, İsrail üzerinde etkisi olan ülkelerin ortak tutum sergilemeleri ve İsrail'e dur demeleri gerekmektedir." diye konuştu. Fidan, mevkidaşı Al Sani ile Filistinli kardeşlerinin yaralarının sarılması için yapılabilecek ilave ortak adımları değerlendirdiklerini belirterek, Türkiye olarak Katar'ın ateşkes için yürüttüğü çabaları desteklediklerini söyledi. Al Sani'ye bu konudaki çabaları için teşekkürlerini ileten Fidan, başta Katar Emiri Şeyh Temim olmak üzere, Dışişleri Bakanı Al Sani ve çalışma arkadaşlarının çok yoğun çaba harcadığını ve Türkiye'nin bunu takdir ettiğini dile getirdi. Fidan, sürecin, Filistin halkının vazgeçilmez haklarına ve istikbaline halel getirmemesi için çalışmayı sürdüreceklerini vurgulayarak, tüm bu yaşananların Filistinliler arası birliğin tesisinin önemini bir kez daha ortaya koyduğunun altını çizdi. Bu amaca yönelik olarak, tüm tarafların yapıcı tutum sergilemesinde büyük fayda gördüklerini kaydeden Fidan, "Nihai amacımız, adil ve kalıcı barışın tesisidir. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti'nin kurulmasını desteklemeye var gücümüzle devam edeceğiz. Bu ziyaretin, Filistin halkı, Türkiye-Katar ilişkileri ve bölgemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.