Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yılın ilk ayında yükselen enflasyonun sonraki aylarda kademeli, yıl ortasından sonra da belirgin şekilde düşmesini beklediklerini söyledi. Yılmaz, ''Fiyat istikrarı, enflasyonla mücadele vatandaşımızın da önceliği bizim de önceliğimiz.'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Manisa'da Organize Sanayi Bölgesi Toplantı Salonu'nda iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi.
Cevdet Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, makroekonomik ölçekte dünya ve Türkiye'de yaşanan son gelişmeler hakkında değerlendirmede bulundu.
Dünyanın zor bir dönemden geçtiğini, büyüme ve küresel ticaretteki yavaşlamanın tarihsel ortalamaların altında kaldığını anlatan Yılmaz, Türkiye'nin geçen yıl meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaralarını sararken bir yandan da kuzey ve güneyde jeopolitik gerilimler yaşandığını hatırlattı. Yılmaz, Türkiye'nin böyle bir ortamda bile ekonomik olarak büyümeye ve gelişmeye devam ettiğine dikkati çekerek, Türkiye ekonomisinin dünya ortalamalarının üzerinde büyüme kaydettiğini, 2023'ün ilk 3 çeyreğinde yüzde 4,7 büyümeye ulaşıldığını söyledi. Son çeyrek verilerinin henüz yayımlanmadığını ancak bu çeyrekteki büyüme oranı yüzde 3,7 olsa dahi Orta Vadeli Program'daki yüzde 4,4 hedefinin yakalanacağını bildiren Yılmaz, kişi başına düşen milli gelirin 13 bin dolara yakın seviyeye çıkmasını beklediklerini aktardı.
ENFLASYON MESAJI
Yılmaz, Türkiye'nin reel ekonomide iyi bir performans sergilediğini, resesyona düşmeden enflasyonla mücadelenin temel öncelikleri olduğunu, yılın ilk ayında yükselen enflasyonun sonraki aylarda kademeli, yıl ortasından sonra da belirgin şekilde düşmesini beklediklerini vurguladı.
Cevdet Yılmaz, ''Fiyat istikrarı, enflasyonla mücadele vatandaşımızın da önceliği bizim de önceliğimiz. Dolayısıyla son dönemdeki programlarımızı buna odaklamış durumdayız.'' dedi. Para ve maliye politikasındaki yapısal reformlarla enflasyonu kararlı bir şekilde düşüreceklerini dile getiren Yılmaz, "Bunun da özünü şu oluşturuyor; iç tasarruf oranlarımızı arttırmak, tüketimi daha sağlıklı bir seviyede sürdürmek. Tasarruf ederek arttırdığımız kaynakları ise üretken alanlara sevk etmek. Sanayileşme gibi, yatırımlar gibi alanlara bu kaynakları kanalize etmek, büyüme stratejimizin özünü oluşturuyor. Enflasyonla mücadele ederken büyümeyi de sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Ama büyümenin kompozisyonunu değiştiriyoruz. Tüketim ağırlıklı bir büyüme değil, daha çok yatırım, ihracat, üretim ağırlıklı bir büyüme yapısı inşa ediyoruz." diye konuştu.