Bursa Ovası'nın tarımsal sulama ve içme suyu ihtiyacını karşılayan barajlardaki ortalama doluluk yüzde 14'e geriledi. Akademisyenler de su sorununu çözmek için yer altı barajları konusunda çalışma başlattı. Kentin farklı noktalarına yapılacak yer altı barajlarının hem içme suyunda hem de tarımsal sulamada kullanılması planlanıyor.
Bursa'da özellikle sonbahar aylarında beklenen yağışların düşmemesi nedeniyle barajlardaki su seviyesi azaldı.Kentin içme suyu ihtiyacını karşılayan Nilüfer Barajı tamamen kurudu. Diğer içme suyu kaynağı Doğancı Barajı ve Bursa Ovası'nın büyük bir bölümünün tarımsal sulama ihtiyacını karşılayan Gölbaşı Barajı'nda da su seviyesi kritik noktalara geldi.
Kış mevsimine girilirken kentteki tüm barajların doluluk oranlarının ortalama yüzde 14 olduğu belirlendi.Küresel iklim değişikliği, tarımsal sulama, sanayi, buharlaşma gibi faktörlerin etkisiyle yaşanan su azlığı ve kuraklıkla ilgili Bursa Teknik Üniversitesinden (BTÜ) akademisyenler, yer altı barajları konusunda çalışma başlattı.
Çalışmanın yürütücüsü BTÜ Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Egemen Aras, Türkiye genelinde ve Bursa'da kuraklık yaşandığını söyledi.Yer altı barajlarının çok fazla su tutma kapasitesinin olmadığını fakat bazı avantajlarının bulunduğunu belirten Aras, Türkiye'de bu çalışmanın örneklerinin görülmeye başladığını dile getirdi.
Kentte farklı noktalara inşa edilmesi öngörülen yer altı barajlarıyla buharlaşma ve kirliliğin önüne geçilebileceğini dile getiren Aras, depolanacak suların sanayide, tarımsal sulamada ve içme suyu olarak kullanılabileceğini anlattı.
"Su yılı" olarak adlandırılan 1 Ekim-30 Eylül tarihlerinde beklenen yağışların Bursa'ya düşmemesi nedeniyle barajlarda su azlığı olduğunu kaydeden Aras, "Nilüfer Barajı'nın yüzde 0 seviyesine geldiğini biliyoruz. Diğer barajımızda da su seviyesi kritik duruma geldi. 40-50 günlük su kaldığından bahsediliyor." dedi.
"Barajlarımızdaki suların yaklaşık yüzde 70'i tarımsal sulamaya, yüzde 10'u organize sanayiye, yüzde 20'si de evlerimize veriliyor." diye konuşan Aras, tarımsal sulamaların bilinçsiz yapılması bu tüketimi arttırdığına işaret etti.
Evlerde de tasarruf yapılmadığından bahseden Aras, "Suyun kaynağı en başta yağışlar. İklim değişikliğine bağlı bir küresel ısınma mevcut. Buna bağlı yağışlarımız azalıyor ve barajlardaki sular azalmaya başladı. Bunun için önlem almalıyız." dedi.
Yer altı barajlarının buharlaşmayı azaltarak su kaybını en aza indireceğini ve yer altı su tabakasını besleyerek ekosisteme de fayda sağlayacağını aktaran Aras, su azlığı noktasında alternatif veya tamamlayıcı bir çözüm olarak değerlendirilebileceğini vurguladı.
Karacabey ilçesindeki Akçasusurluk ve Ekmekçi, İznik ilçesindeki Sansarak, İnegöl ilçesindeki Gündüzlü ve Kozluca'da sulama, Madenköy'de ise içme suyu amacıyla yer altı barajlarının yapılabileceğini ifade eden Aras, "6 noktaya yapılacak yer altı barajlarıyla tarımsal sulamaya çok büyük katkılar sağlayabiliriz. Yer üstü barajlarına göre yer altı barajlarının maliyeti oldukça düşüktür. Yer altına yapıldıkları için istimlak sorunu da yaşanmaz. Şehir dışı bölgelerde, kirlenmenin az olduğu bölgelerde yapılarak hem içme suyu için kullanılabilir hem de tarımsal sulama için kullanabiliriz." diye konuştu.