Son yıllarda tüm dünyada artış gösteren prostat kanseri, özellikle 50 yaş üstündeki erkekleri hedef alıyor. Bilim insanları; kuruyemiş, balık ve sebze ağırlıklı beslenmenin, prostat kanserine yakalanma riskini büyük oranda düşürebileceğini açıkladı.
Prostat kanseri hakkında yapılan son araştırmada; omega-6 yağ asitleri açısından düşük, omega-3 yağ asitleri açısından ise yüksek bir diyetin erken evre prostat kanseri hücrelerinin büyüme hızını önemli ölçüde azalttığı tespit edildi.
Araştırmada, prostat kanseri riski düşük veya orta seviyede olan 100 erkek incelendi. Katılımcılar, omega-3 ağırlıklı beslenenler ve omega-6 ağırlıklı beslenenler olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Bir gruba, yüksek kalorili ve yağlı gıdalar yerine daha sağlıklı alternatifler tercih etmeleri söylendi. Bu gruptaki katılımcılar; balık, kuruyemiş ve sebze ağırlıklı besinler tüketti. Cips, bisküvi, mayonez gibi omega-6 içeriği yüksek gıdaların tüketimi ise sınırlandırıldı. Katılımcılar, öğünlerinin yanında balık yağı takviyesi almayı da ihmal etmedi.
Düşük riskli prostat kanseri bulunan birçok erkek, cerrahi müdahale yerine aktif gözetimi tercih ediyor. Ancak 5 yıl içinde bu hastaların neredeyse yarısının, cerrahi tedavi ya da radyoterapiye ihtiyaç duyabileceği tahmin ediliyor.
Diğer gruba ise herhangi bir diyet önerisi veya takviye verilmedi. Araştırmacılar, kanser hücrelerinin hızı ve ilerleyişinde etkili olan biyomarkerleri inceledi.
Bilim insanlarının önerdiği şekilde beslenen kontrol grubunun, prostat kanserine yakalanma riskinin, 1 yılın sonunda daha düşük olduğu görüldü.
Profesör Dr. William Aronson, “Bu bulgular, prostat kanseri tedavisinde beslenmenin rolünü anlamak için önemli bir adım. Diyetinize sağlıklı besinler eklemek, basit bir adım gibi görünebilir ancak kanserin büyümesini ciddi ölçüde yavaşlatıyor'' dedi. Bulgularının Klinik Onkoloji Dergisi'nde yayımlandığı araştırma, tıp dünyasında da büyük ses getirdi.
Prostat kanseri, erkeklerde en yaygın görülen kanser türlerinden biridir ve prostat bezinde anormal hücrelerin büyümesiyle ortaya çıkar. Hastalığın genellikle başlangıçta belirgin bir semptomu yoktur. Ancak ilerledikçe bazı belirtiler görülebilir. Prostat kanserinin daha ileri evrelerinde idrar yapma zorlukları, idrarda kan, sık sık idrara çıkma ihtiyacı, kasık veya bel ağrısı, cinsel fonksiyon bozuklukları ve güçsüzlük gibi şikayetler ortaya çıkabilir.
Prostat kanserinin kesin tanısı için biyopsi yapılması gerekir. Bu işlemde prostat bezinden alınan örnekler mikroskop altında incelenir. Ayrıca, PSA (prostat spesifik antijen) testi ve ultrason gibi görüntüleme yöntemleri de kanserin varlığını değerlendirmek için kullanılır.
Prostat kanseri tedavi yöntemleri, hastalığın evresine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Erken evrelerde tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale (prostatın alınması), radyoterapi ve aktif izlem yer alabilir. İleri evrelerde ise hormon tedavisi, kemoterapi ve hedeflenmiş tedaviler gibi daha agresif yaklaşımlar uygulanabilir. Ayrıca, immünoterapiler ve radyoaktif tedaviler de bazı vakalarda kullanılabilir. Prostat kanserinin tedavisinde genellikle kişiye özel bir yaklaşım benimsenir.