• Sitemizde hiç bir şekilde yasa dışı bahis ve kumar oynatılmamaktadır! 1xbetforum Sitesi, Türkçe dilini kullanan ve Türkiye dışında yaşayan kişileri bilgilendirmek amacıyla düzenlenmektedir. 1xbetforum sitesinde tanıtılan bahis firmaları Türkiye Cumhuriyeti kanunlarınca yasal olmayabilir, Türkiye'de ikamet eden ve paylaştığımız iddaa tahminlerini takip eden kişiler Sportoto bayileri olan; Bilyoner, Nesine, Tuttur, Birebin, Misli ve Oley web sitelerinden bahis yapmalıdır. Digitürk ve D-Smart gibi platformların sahip olduğu telif haklarından ötürü sitemizde yayınlarına yer verilmemektedir.

    Skype : live:.cid.a929326185b46229

60 yılda adım adım gelen son: Türkiye’de 240 gölden 186’sı kurudu

bilmem_mi

New member
60 yılda adım adım gelen son: Türkiye’de 240 gölden 186’sı kurudu

Türkiye’deki 240 gölden 186’sı son 60 yılda tamamen kurudu. Geride kalan göller de kuraklık ve aşırı kirlilik tehdidi altında... Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, Anadolu coğrafyasında şu anda iyi denilebilecek tek bir göl dahil olmadığını söyledi. Kesici, vahşi tarımsal sulamanın sona erdirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

GufFZO6FYUiUb2kHNzqE7Q.jpg

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, son 60 yılda Türkiye’deki 240 gölden 186’sının tamamen kuruduğunu, geriye kalanların da kuraklık tehlikesi ve aşırı kirlilik yaşadığını söyledi.
7Z37cor5GUGHcnCzWyDHwg.jpg

Türkiye’deki göllerin neredeyse hepsinin şiddetli hasta olduğunu söyleyen Dr. Erol Kesici, “Sorunları oldukça ağır durumda, su seviyeleri, yüzey alanları, kirlilik, oksijensizlik, adeta tükenmiş durumdalar.” dedi.
0GYfjcqunU2S20rO9eOeJA.jpg

“Günümüzden milyonlarca yıl önce oluşan birçok doğal gölümüz ne yazık ki, son 60 yıl içinde ve bilhassa son yıllarda temel sorunları ötelendiğinden, aşırı şekilde kurumalar meydana gelmiştir.” diyen Kesici, “Bu bakımdan ülkemizdeki irili ufaklı 240’a yakın gölün neredeyse 186’sı kurumuş, geri kalanları ise göl olma özelliğini tamamen kaybetmektedir.” ifadelerini kullandı.
ROuf-mvvwkKGLpH1KchI7g.jpg

Kesici, Anadolu’daki birkaç gölün de tuzlu oluşları ve bölgesel konumları nedeniyle yaşama mücadelesi verdiğini anlattı.
dAVaH9_GB0umN-eBps5lbg.jpg

Şiddetli kuraklık ve kirliliğin son yıllarda etkisini daha da gösterdiğini belirten Dr. Kesici, şöyle devam etti: “Hakikaten göl, diye bir şey kalmadı memlekette. Hepsi aşırı su kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor. Bu, biyoçeşitliliğin yok olmasına neden oluyor. Göllerde dip çamurları ve kimyasal atıklar alabildiğince fazlalaştığı için suyu azalan göller bu kirliliği artık tolere edemiyor. Balık popülasyonunun giderek azalmasıyla göllerde makro ve mikro su bitkilerinin aşırı artışı bataklıklaşma, farklı istilacı türlerin göl havzasına göç etmeleri ve buna bağlı olarak tüm sulak alanlarımızda artan buharlaşmayla kuruma süreci çok hızlı şekilde devam ediyor.”
Cym-WYwtN0mBWZTm-blzYw.jpg

Yaşanan iklim krizinin en önemli etkenlerinden birinin vahşi tarımsal sulama olduğuna dikkat çeken Kesici, “Kentlerin iklimine göre bitki dokusu ve tarımsal üretimler günün bilimsel koşullarına göre düzenlenmeli. Türkiye’de şu an iyi denilebilecek, parmakla gösterebileceğimiz bir tane dahi gölümüz yok.” şeklinde konuştu.
wDmllSImEESrqJQuynKDhQ.jpg
 
Üst