ABD'de yaşayan 33 yaşındaki Kristi Halpin isimli hemşire, temiz çıkan mamografisine rağmen meme kanseri olduğunu öğrendi. Kristi Halpin, görmezden geldiği 4 belirti yüzünden kanserin ilerlediğini söyleyerek tüm kadınları daha bilinçli olmaya çağırdı.
İlk semptomlarını 2023 yılında fark eden Kristi Halpin, aşırı kilo kaybı belirtisini pek önemsemedi. Kollarında ve bacaklarında oluşan morlukları da dikkat almayan 33 yaşındaki kadının bu defa sırtı ağrımaya başladı. Sırt ağrıları nedeniyle bir ortopedi uzmanına danışan Halpin, tedaviye rağmen zamanla yerinden bile kalkamaz hale geldi.
Sağlık durumu gittikçe kötüye giden Halpin, bir gece kendisini acil servis koridorunda buldu. Genç kadına yapılan kan testlerinde, anormallikler tespit edildi. Doktorlar başlangıçta safra kesesinde bir sorun olduğunu düşünse de, birkaç hafta sonra tekrar kontrol edilmesini önerdi. Ancak bu süre zarfında Halpin, meme ucundaki değişiklikleri fark etti. "Meme ucum sanki ters dönmüş gibi içeri doğru itilmişti'' diyen talihsiz kadına mamogram çekildi fakat tümör bulunamadı.
Radyologlar, bunun bir kist olabileceğini ifade etti ancak Halpin, meme kanseri cerrahından ikinci bir görüş almak istedi. Cerrah, biyopsi yapmayı tavsiye etti ve 5 gün sonra gelen sonuçlarda Kristi Halpin'in meme kanseri olduğu ortaya çıktı. Üstelik kanser kemiklere, akciğere ve kaburgalara kadar yayılmıştı. Doktorlar, tümörleri küçültmek ve yayılmasını engellemek için kemoterapi ve radyoterapi önerdi. Şimdilerde hala tedavi gören Kristi Halpin; kadınları, meme kanseri belirtilerine karşı daha dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.
Meme kanseri, memede anormal hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu oluşan bir kanser türüdür. Genellikle, memedeki süt kanallarında ya da süt bezlerinde başlar. Meme kanseri, kadınlar arasında en yaygın görülen kanser türüdür. Kanserin kesin nedeni hala tam olarak bilinmemekle birlikte genetik faktörler, hormonlar, çevresel etkiler ve yaşam tarzı faktörleri bu hastalığın gelişmesinde rol oynayabilir.
Meme kanserinin en yaygın belirtileri arasında memede kitle veya sertlik hissi, meme başında değişiklikler (örneğin, akıntı veya kanama), deride kırışıklıklar veya çekilme, koltuk altındaki lenf bezlerinde şişlik gibi semptomlar bulunur. Bu belirtiler, her zaman kanser olduğu anlamına gelmeyebilir ancak herhangi bir anormal durumun fark edilmesi durumunda bir doktora başvurulması önemlidir. Meme kanseri, genellikle erken aşamalarda belirti vermez, bu yüzden düzenli kontroller ve tarama testleri, erken teşhis için kritik öneme sahiptir.
Meme kanserinin tanısı genellikle fiziksel muayene, mamografi, ultrason, biyopsi ve bazen MR gibi görüntüleme teknikleri ile konur. Fiziksel muayene, memede kitle ve diğer anormalliklerin belirlenmesinde yardımcı olurken, mamografi ve ultrason, kitlelerin boyutunu ve yerini tespit etmek için kullanılır. Biyopsi, kanserli hücrelerin varlığını doğrulamak için yapılan bir testtir ve en doğru tanıyı koymada önemli bir adımdır. Ayrıca, kanserin türünü ve evresini belirlemek amacıyla kan testleri ve genetik testler de yapılabilir.
Tedavi yöntemleri, kanserin evresine, tipine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişir. Cerrahi müdahale, genellikle memenin bir kısmının veya tamamının alınmasını içerir. Ayrıca, kanserin yayılmasını önlemek için radyoterapi ve kemoterapi gibi tedavi yöntemleri de sıklıkla kullanılır. Hormon terapisi, meme kanserinin bazı türlerinde, kanser hücrelerinin büyümesini engellemek için hormonları hedef alabilir. Yeni tedavi yöntemleri arasında hedeflenmiş tedavi ve immünoterapiler de yer almaktadır. Erken teşhis ve tedavi ile meme kanseri tedavi edilebilir, bu nedenle düzenli kontroller ve taramalar hayati öneme sahiptir.